Tiroid Nodüllerine Yaklaşım
Tiroid nodülü, tiroid bezinin içinde, ultrasonografik olarak çevresindeki tiroid dokusundan farklı ayrı bir lezyon olarak tanımlanmaktadır. Boyun USG başta olmak üzere diğer radyolojik görüntüleme yöntemlerinin sürekli gelişimi ve kullanımının sıklığına bağlı olarak tiroid nodüllerinin, insanlarda bilinenin çok üzerinde olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Genel popülasyondaki yetişkinlerin yaklaşık %60’ında tiroid nodülü bulunmaktadır. Nodülün kötü huylu olma ihtimali öncelikli bir endişe kaynağıdır. Ancak tiroid nodüllerinin %1 ila %5 i kanser nedeniyle oluşan nodüldür. Nodüllerin çoğu iyi huylu, zararsız ve tedavi gerektirmeyen nodüllerdir. Nodülün kanser olması halinde bile çoğu tiroid kanseri tiroid içerisinde kalan ve yavaş ilerleyen kanserlerdir. Tiroid kanserlerinin %53,6’sı tiroid içerisinde sınırlı kalır ve başka organlara yayılmaz.
Tiroid nodüllerinde risk oranının iyi belirlenemediği durumlarda gereksiz cerrahi uygulamalar yapılabilmektedir. Bu da hem sağlık maliyetini artırır hem de morbiditeye sebep olabilir. Nodülün riskinin iyi ortaya konması ile birlikte gereksiz cerrahinin önüne geçilebildiği gibi, minimal invaziv tekniklerin de geliştirilmesine katkıda bulunmuştur.
Nodülün iyi huylu veya kötü huylu olmasının iyi bir şekilde tanımlanması halinde tiroid kanseri ölüm oranında ciddi bir azalma olacak ve gereksiz cerrahinin önüne geçilecektir.
Hastanın isteklerini de dikkate alarak, toplumda sık görülen bu hastalığın yönetimi için daha uygun maliyetli, daha az riskleri içeren bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Hiçbir şikayeti olmayan yetişkinlerin ultrason (US) taraması önerilmemektedir. Bu nedenle, nodülü olan kişiler için gündemde olan mevcut kılavuzlar, tiroid nodülleri olan kişiler için yapılmıştır.
Tiroid değerlendirmesinde ilk olarak yapılması gereken anamnez, aile hikayesi, fiziksel muayene ve tiroid hormonlarının değerlendirilmesi olmalıdır.
- Boyun USG incelemesi mutlaka servikal lenf nodlarını da içerecek şekilde yapılmalıdır.
- Tiroid USG raporu nodül sayısı, boyutu, yerleşimi ve TIRADS sınıflamasını içermelidir.
- Multipl nodül olması halinde bunlar içerisinde şüpheli olanlar mutlaka belirtilmelidir.
TIRADS Sınıflaması
TIRADS USG bulgularına göre yapılan bir derecelendirmedir ve 1-5 arası puan verilir. TIRADS bundan sonra nodül ile ilgili ne tür bir işlem yapılmasında iyi bir yol göstericidir.
TIRADS derecelendirilmesinde şüpheli olan nodüller açısından bir sonraki basamak ince iğne aspirasyonu ve aspirasyonun patolojik değerlendirilmesidir.
İnce iğne aspirasyonu
İnce iğne aspirasyonu, nodülün benign ya da malign olması açısından oldukça değerli bir tanı yöntemidir. Ancak bu işlemin tanısal değerini kısıtlayan durumlar vardır.
Örneğin, yetersizliği hastaya ikinci bir işlem yapılmasını gerektirebilir. Bu nedenle yapılacak aspirasyonda patologun bulunması ve hücresel yeterliliği değerlendirmesi (hastabaşı değerlendirme-On site-rapid on site) mutlaka gerekmektedir.
İnce iğne aspirasyonu değerlendirmede patoloji raporlandırmada Bethesda sistemi kullanılmaktadır.
İnce iğne aspirasyonu (FNA) tiroid nodüllerinin tanısı açısından ucuz-basit- tanısal değeri yüksek olması nedeni ile gold standart bir yöntemdir.
Ayrıca aspirasyondan elde edilen materyal (hücre bloğu) bundan sonra ki yapılacak moleküler testler açısından oldukça değerlidir.
Bethesda sisteminde 1-6 arası derecelendirme yapılmaktadır.
Bu yapılan değerlendirme sonucunda nodülün, önemsiz-takip gerektiren ya da cerrahi işlem gerektiren bir nodül olup olmadığına karar verilir.
Yukarıda anlatılan algoritma, tiroid nodülü olan hastaların olası kötü huylu nodüllerin erken tanınmasını, iyi huylu nodüllere gereksiz cerrahi işlem yapılmasının önlenmesini ve yapılacak cerrahi işlemin sınırlı olmasının sağlanması açısından çok değerlidir.
Tiroid hastalığı aile öyküsü olan, tiroid nodülü olan ya da tiroid nodülü açısından şüphe duyan hastaların mutlaka bu algoritmayı takip eden sağlık profesyonellerine başvurmaları gerekmektedir.