Güneş Işığı, D Vitamini ve Cilt Kanseri Bilmecesi
Ne Kadar Güneş Işığına İhtiyacımız Var?
D vitamini için güneş ışığı vitaminidir diyebiliriz. Karaciğerde sentezlenen kolesterol, burada 7-dehidrokolesterole dönüştükten sonra kan dolaşımı ile cilt altı tabakaya gelir. Güneş ışığına maruz kalma sırasında, ultraviyole B (UVB) ışınları cilde girer ve 7-dehidrokolesterolü previtamin D3’e fotolize eder. Previtamin D3, vücut sıcaklığı tarafından D3 vitaminine izomerize edilir.
D vitamini üretimine etki eden faktörler;
- ciltdeki pigment miktarı,
- güneş koruyucu kullanımı,
- yaşlanma,
- güneşlenme saati,
- mevsim,
- bulunulan coğrafi konumdur.
Cilde rengini veren melanin pigmenti, UVB radyasyonunu emerek D3 vitamininin kutanöz fotosentezini belirgin şekilde azaltır. Cilt tipi 5-6 olan (her zaman bronzlaşır, hiçbir zaman yanmaz) Afrikalıların ve Afrikalı Amerikalıların ciltlerinde fazla miktarda bulunan melanin pigmenti, güneş ışığından gelen UVB radyasyonunu emmede o kadar etkilidir ki, cildin previtamin D3 üretme kapasitesini, tip 2 beyaz cilt tipine (her zaman yanar, bazen bronzlaşır) oranla %95 ila 99 oranında azaltır.
Güneş koruma faktörü 15 olan bir güneş kremi uygulaması, UVB radyasyonunun yaklaşık %99’unu emer. Bu durum cildin previtamin D3 üretme kapasitesini %99 oranında azaltır.
Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşma açısı, previtamin D3 üretimi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Eğimli bir açıyla gelen UVB fotonları, ozon boyunca daha uzun bir yol kat etmek zorunda kalır ve etkisini kaybeder. Kış aylarında, sabahın erken saatlerinde ve öğleden sonra geç saatlerde, güneş ışınları daha eğiktir. Sonuç olarak, UVB fotonlarının tamamı olmasa da çoğu ozon tabakası tarafından emilir.
Yaşlanma, insan derisindeki 7-dehidrokolesterol miktarını önemli ölçüde etkiler. 70 yaşındaki bir kişi, genç bir yetişkinin D3 vitamini üretme kapasitesinin yaklaşık %25’ine sahiptir. Güneş ışığından doğru şekilde yararlanan yaşlılar, kan seviyelerini yükseltebilirler.
D Vitamini Eksikliği İle İlgili Bilinmesi Gerekenler
D vitamini eksikliği günümüzde zannedilenden çok daha fazladır. Bugün, dünya nüfusunun %50’sinden fazlasında D vitamini eksikliği olduğu kabul ediliyor. Bu eksikliğin birinci nedeni sağlıklı bir diyetin yeterli miktarda D vitamini içerdiği yanılsamasından kaynaklanmaktadır. Halbuki az sayıda gıda D vitamini içermektedir. İkinci önemli neden, güneş ışığının D vitamini üretmekteki rolünün atlanmasıdır.
Genel sağlık ve D vitamininin temel faydalarına sahip olmak için kandaki D vitamini seviyesi en az 30 ng/ml olmalıdır. Bu seviyeye ulaşmak için, diyet veya güneş ışığı ile günde 800 ila 1.000 lU D vitamini gereklidir. D vitamini takviyeli gıdalar bile günlük ihtiyacın ancak %10-%40’ını karşılayabilmektedir. Tüm bu nedenler göz önünde bulundurulduğunda, D vitamini eksikliğinin dünya çapındaki en yaygın tıbbi sorunlardan biri olması hiç de şaşırtıcı değildir.
D vitamini eksikliği çocuklarda büyüme geriliğine ve raşitizme neden olur. Yetişkinlerde osteopeni ve osteoporozu hızlandırarak kırık riskine yol açar. D vitamini eksikliği, kanser, otoimmün hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar ve kardiyovasküler hastalık riskinde artış ile ilişkilidir.
Güneş Işığı ve Kanser
D vitamini üretmek için bu denli gerekli olan güneş ışığının, aynı zamanda melanom dışı cilt kanseri riskini artırması son derece çelişkili bir durumdur. En ölümcül cilt kanseri türü olan melanom ve güneş ışığı ilişkisi daha tartışmalıdır. Birçok melanom türü güneş ışığına maruz kalmayan bölgelerde meydana gelmektedir. Meslekleri nedeni ile güneşe maruz kalan kişilerde riskin azaldığı saptanmıştır.
Ekvator yakınında yaşayan ve günlük olarak güneş ışığına maruz kalan beyaz tenli olmayan insanların serum D vitamini değerleri 40-60 ng/ml arasındadır. Derileri yeterli miktarda D vitamini üretecek şekilde tasarlanmıştır ve melanin pigmentasyonu, melanom dışı cilt kanseri riskini en aza indirir.
Bir kişi D vitamini ihtiyacını karşılamak için ne kadar süre güneş ışığına maruz kalmalıdır?
Bu sorunun cevabı, günün saatine, yılın mevsimine, coğrafi konuma, hava koşullarına ve cilt pigmentasyonuna bağlıdır. Örneğin, tip 2 cilt tipine sahip açık tenli kişilerin Haziran ayında, 42 derece kuzey enleminde, kol ve bacakları içerecek şekilde, haftada iki ile üç kez, 10:00 ve 15:00 saatleri arasında, yaklaşık 5-15 dakika güneşlenmeleri, D vitamini gereksinimlerini karşılamak için yeterlidir.
Yüzün güneşten korunması mantıklıdır. Genellikle, güneşe en çok maruz kalan ve güneşten zarar gören bölge yüz bölgesidir. Yüzey alanı nedeni ile, vücudun geri kalanına göre minimum miktarda D3 vitamini sağlar. 5-15 dakika güneşe maruz kaldıktan sonra, eğer kişi daha uzun süre dışarıda kalıyorsa, güneş yanığı ve aşırı güneş ışığına maruz kalmanın zararlı etkilerini önlemek için SPF’si en az 15 olan bir güneş koruyucu uygulanması önerilir.
Sonuç olarak güneş ışığından bilinçli bir şekilde yararlanmak gerekmektedir. Bilimin ışığında güneşin yararlı etkisi yeniden değerlendirilmelidir.